PEYGAMBERİMİZİN AHLÂKİ ÖZELLİKLERİ
Peygamberimizin ahlâkının en önemli özelliği, Allah vergisi oluşudur. O bütün güzel vasıfları, çalışıp, emek verip, bir çaba sonucu kazanmış değildir. Onun ahlâkı Allah tarafından ihsan edilmiş, ikram edilmiştir. Yüce Allah onu insanların örnek alacağı kusursuz, eksiksiz ve seçkin bir şekilde yaratmıştır.
O dünyaya gözünü açıp kapayıncaya kadar hep aynı huy ve ahlâk üzerinde yaşamıştır. Ondaki güzel vasıflar yaratılışında mevcuttu. Onu eğiten, edep ve ahlâkın en üstün özellikleriyle süsleyen Yüce Rabbidir.
İşte bundan dolayı, onu kendisine örnek kabul eden insan, onu ne kadar taklit edebilirse, o kadar istifadesi fazla olur, o nurdan aldığı feyiz, o nisbette çoğalır.
Peygamberimizin ahlâkının en belirgin özelliklerinden birisi de, insan yaratılışında var olan birbirine zıt ve ters huyları en mükemmel şekilde bağdaştırıp, bütün duyguların ideal noktasını bulmasıdır. Hiçbir şekilde aşırılığa kaçmadan, orta yola, doğruya ulaşmasıdır.
Peygamberimiz, herkesin arzu edip de bir türlü ulaşamadığı en üstün değerleri ve olgunluğu mükemmel bir şekilde hayâtı boyunca ümmetine göstermiş, bütün insanlığın gözleri önüne sermiştir.
Bazı anlar olmuş, en cesur bir fedai olarak, düşmanın kat kat üstünlüğüne hiç aldırmadan, binlerce düşmana tek başına meydan okumuştur. Ama bu halinde bile yumuşak kalpliliğini, merhametini geri bırakmamıştır.
Meselâ bir savaş sonrası, öldürülmüş olarak gördüğü düşman çocuklarına o kadar acımıştı ki, düşman da olsa çocukların öldürülmemesi gerektiğini, çünkü onların suçsuz ve Cennetlik olduklarını haber vermişti.
O, bütün insanlığın kurtuluşu ve İslâmın dünyaya yayılması gibi yüce bir gaye için zihnini yorarken; bu arada binleri bulan ve Arabistan'ın her tarafına dal budak salan ümmetinin halini ve işlerini düşünürken; çevresinde bulunan yoksul ve fakir Müslümanları hiçbir zaman unutmamış; kendi çoluk çocuğunu, onların eğitim ve ihtiyaçlarını da ihmal etmemiştir. Birincisini büyük görürken, öbürünü küçümsememiştir.
Bu kadar ağır ve sorumluluk isteyen bir görev üzerinde bulunduğu halde, o yine kendisini Rabbine vermiş, günün büyük bir kısmını ibadet ve zikirle geçirmiştir.
Kalbi her an Allah'a bağlıdır. Bu haliyle dünya ile ilişkisini kesmiş gibi görünse de, yine o dünyanın içindedir. Bütün işlerinde Allah'ın rızasını gözetmiştir.
Peygamber Efendimiz, dâva arkadaşlarını gözü gibi korumuş, onlara ana-babalarından görmedikleri şefkat ve yakınlığı göstermiş, kendi şahsına yapılan kötülüğü affetmiş, intikam almayı düşünmemiştir. Kendisini öldürmek için tuzak kuranları yakaladığında serbest bı-
rakmış, ama Allah düşmanlarını asla bağışlamamış, onların yakasını bırakmamıştır.
İçi bozuk, dıştan Müslüman gibi görünen münafıkların kalbine devamlı Cehennem korkusunu vermiş, âhiretteki acı hallerini hatırlatmıştır.
İslâm toprakları, güneyde Yemen'e kuzeyde İran ve Suriye sınırına dayandığı sırada Peygamberimiz, Arapların sultanı, Arabistan'ın hakimi idi. Savaş sonrası düşmanın bırakıp gittiği mallar ve ganimetler mescidin içini doldururken, en kıymetli mallar Müslümanların eline geçtiği halde, yine o kuru bir hasır üzerinde yatacak kadar engin ruhlu; içi ot dolu bir yastığa yaslanacak kadar mütevazı; her türlü imkân mevcutken, açlık sıkıntısı çekecek kadar kanaatkar ve tok gönüllü idi.
Hz. Ömer'in "Bizans kralı ve İran şahı dünya nimetleri içinde yüzerken, Resulullah kuru hasır üstünde yaşıyor" diyerek ağlaması üzerine, Sahabîsinin gönlünü hoş tutan yüce Peygamberimiz:
"Yâ Ömer, varsın, Kisra ve Kayser dünya nimetlerinden zevklerini alsınlar, keyif sürsünler. Âhiret nimeti bize yeter" diyerek tevekkül ve rızasını dile getiriyordu.
Peygamberimizin ahlâkı bir meleke halindeydi, öz olarak mevcuttu. Güneş nasıl ışık saçar, çiçekler nasıl rengi ve kokusuyla ortalığı Cennete çevirip burcu burcu kokular saçarsa; ağaçlar nasıl türlü türlü meyveler verir, yaratılışlarında var olanları ortaya çıkarırsa; Resul-i Ekrem Efendimizin ahlâkî hayâtı da o şekilde normal bir seyir içinde cereyan ediyordu.
Öyle ki, her gören, Peygamberimizin o faziletle birlikte yaratıldığı kanaatine varırdı. Hiç kimse ondan o fazilete aykırı bir şeyin görüleceğine inanmazdı. O her zaman muhtaçlara yardım eder; zayıfları korur; tatlı sözlü, güler yüzlü bulunur; izzet ve vakarını muhafaza eder; tevazu ve hoşgörüsünü hiç kimseden esirgemezdi. Güneş nasıl ki, Allah'a inananın da, inanmayanın da üzerine doğarsa, Peygamberimizin dünyayı kaplayan şefkati de küçük-büyük, gençihtiyar, müslim-gayr-i müslim herkese aynı şekilde yayılırdı.
Mehmet Paksu, Peygamberimizin (ASM) Örnek Ahlakı, Nesil Yayınları
Sponsorlu bağlantılar
Anket
Son yorumlar
- ic sesler
7 yıl 49 hafta önce - Furkan & Zebur
7 yıl 49 hafta önce - rüya tabirleri
7 yıl 49 hafta önce - Maalesef yukaridaki gibi
7 yıl 50 hafta önce - Hz. Mehdi (as) şuan görevde değil
7 yıl 50 hafta önce - Dostlar
7 yıl 50 hafta önce - Allah hepimizden razı olsun
7 yıl 50 hafta önce - Sabret bizde
8 yıl 7 hafta önce - CVP:de ki : kuran bize yeter .
8 yıl 20 hafta önce - Allah ilmini artırsın diline
8 yıl 20 hafta önce
ÇOK SAOLUN ,
ÇOK SAOLUN
,
evet çok güzel bu ödev işime
evet çok güzel bu ödev işime yaradı
çok güzel olmuş
çok güzel olmuş
Delİ garı bana
Delİ garı bana peygamberimizin kitabını vermedi sesfsz yarın sınav var bu site bana cok yardımcı oldu Allah razı olsun
Allah hepinizden razi olsun.
Allah hepinizden razi olsun. Razi olmayanlarinda Allah icine iman nuru versin(amin)
Ödev
çok güzel olmuş elinize sağlık
gevurlar
saol olum tm bna gereken xd:
HZ. MUHAMMED’İN GÜZEL
HZ. MUHAMMED’İN GÜZEL AHLAKI
1.Peygamberimizin kalbi insan sevgisiyle doludur.
2.Peygamberimiz çocukları çok sever onları kucağına alır okşardı.
3.Peygamberimiz son derece alçak gönüllü idi. Zengin fakir ayırımı yapmazdı
4.Hastaları ziyaret eder, iyileşmeleri içir dua ederdi.
5.Bir meclise gittiği zaman boş bulduğu yere otururdu.
6.Peygamberimiz ayaklarını başkalarına karşı uzatmazdı.
7.Peygamberimiz elbisesini kendi eliyle yamar ve ayakkabısını kendi onarırdı.
8.Peygamberimiz başkalarına yük olmazdı.
9.Peygamberimiz kadınlara son derece nazik davranır ev işlerinde onlara yardım ederdi.
“Sizin en hayırlınız kadınlara karşı iyi davranandır.” Hadis.
10.Peygamberimiz misafiri çok sever, onlara bizzat kendi hizmet ederdi.
11.Peygamberimiz Müslüman olan ve olmayana aynı şekilde davranırdı.
12.Peygamberimiz hiç kimseye kötü söz söylememiş, kırıcı bir davranışta bulunmamış ve ömründe kimseyi azarlamamıştır.
13.Peygamberimiz güler yüzlü tatlı sözlü idi.
14.Peygamberimiz başkaları konuşurken onları dinler, sözlerini kesmezdi.
15.Peygamberimiz gördüğü kusurları kimsenin yüzüne vurmazdı.
16.Peygamberimizin yaşayışı sade ve temizdi. Bedenini daima temiz tutar, elbiselerinin temiz olmasına çok dikkat ederdi.
17.Peygamberimiz dişlerini temizlemek için misvak kullanırdı.
18.Peygamberimiz doğru sözlü idi. Verdiği sözden dönmezdi ve yalancıları hiç sevmezdi.
19.Peygamberimiz insanların en cömerti idi. Kendisinden bir şey isteyen kişiyi asla boş çevirmezdi.
“ben ancak bir dağıtıcıyım, veren Allah’tır” derdi.
20.Peygamberimiz kimseden intikam almaz bağışlamayı severdi.
21.Peygamberimiz kendisine kötülük edenlere, iyilik ederdi. Kendisine yapılan iyilikleri hiç unutmaz, iyilik yapanları her zaman iyilikleri ile anardı.
22.Peygamberimiz yaşlılara saygılı davranır, küçüklere sevgi ve şefkat gösterirdi. Süt kardeşlerini gördüğü zaman ayağa kalkar, hırkasını yere yayarak onları oturturdu.
23.Peygamberimiz tembelliği ve boş oturmayı sevmezdi.
24.Peygamberimiz, maddi imkanlara sahip olduğu durumlarda sade bir hayat yaşamış, elinde ne varsa yoksullara vermiştir.
sağol
saol gardaş çok yardımcı oldun
hz muhammedin ahlaki özellikleri
Edebi Rabbimi bana öğretti pek güzel terbiye etti
01- Kötü söz söylemezdi
02- Kimseyle çekizmezdi
03- Her zaman ağırbaşlıydı
04- Dünya işleri için kızmazdı
05- Umanı ümitsizliğe düşürmezdi
06- Kimsenin kusurunu aramazdı
07- Affedici idi intikam almazdı
08- Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı
09- Yemek seçmezdi önüne ne konulsa yerdi
10- Susması konuşmasindan uzun sürerdi
11- Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi
12- Sade kıyafet giyer gösterişten hoşlanmazdı
13- Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz ve bağırmazdı
14- Konuşurken adeta çevresindekileri kuşatırdı
15- Kimseye hakkında hayırlı olmayan bir söz söylemezdi
16- Kendi şahsı için asla öfkelenmezdi öç almazdı
17- Kendisinden birşey istendiğinde asla hayır demezdi
18- Kelimeleri tane tane ve inci gibi idi
19- Yanında en son konuşanı ilk önce konuşan gibi dinlerdi
20- Halkın kullandığı hiçbir kötü sözü kullanmamıştı
21- Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir halde dururdu
22- Fakirlerle beraber yerdi öyleki onlardan ayırt edilmezdi
23- Sıradan değildi ama sıradan insanlar gibi yaşardı
24- Hiç kimseyi ne yüzüne nede arkasından kınardı
25- Düşmanlarını affetmekle kalmaz onlara değer verirdi
26- Gereksiz yere konuşmaz konuştuğunda da ne eksik nede fazla söz kullanırdı
27- Bir topluluk içersinde oradakiler bir şeye gülerse O’ da güler bir şeye hayret ederlerse O’ da hayret ederdi
28- Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmez bulunduğu yerde ayrı bir yere oturmazdı
29- Bir gün kendisinden yaşça küçük bir dostunun omuzlarından tutarak şöyle demişti; “Dünyada garib bir yolcu gibi ol”
30- Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü İki yalına salınmaz adımlarını geniş atardı Yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilerek vakar ve sukunetle yürürdü
31- Sabahları evden çıkarken şöyle derdi; “İlahi yolda sapmaktan ve saptırılmaktan kanmaktan ve kandırılmaktan haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım”
32- Çok konuşmazdı öz ve hikmetli konuşurdu
33- Düşünceliydi boş şeylerden yüz çevirirdi
böyle değill :((
Ben buraya Hz. Muhammet'in güzel ahlaklarının maddeler halinde gelmesini istedim ama karşıma bu çıktı böyle olmaması gerekiyor...!!!
çok güzel sözler allahım bunu
çok güzel sözler allahım bunu yazana teşekkür ederim
çok tşk.odevme yrdm edn
çok tşk.odevme yrdm edn herkeze cooook tsk
peygamberimiz
allah aşkına bn ornek istioruuuummm yaaaaaaaaaaaa yeter ama yarın odew gittçek burdan anca 3 4 tane ornek çıkardım yaniii ooofyaaa :( :( :/
Peygamber efendimizin ahlakı
çok gzl ama bide bunlarla ılgili ayet ve hadıs versen daha güzel olcak çok tşk
olamaz yaaa
ya arkadaş hani bunun örnekleri bna o da lazım yoksa hoca bni diri diri gmr
PEYGAMBERİMİZİN AHLÂKİ ÖZELLİKLERİ
hem çok güzeldi hem de ödevime yardımcı oldu
HZ.MUHAMMED sevgisi
Önemli ona saygı duymaktan çok onun gibi olmaya çalışmaktır.HZ.MUHAMMED ŞUAN DÜNYANIN BU HALİNE ÜZÜLÜYOR BİZ ONU 1400 YILDIR ÜZÜYORUZ.HZ.MUHAMMED i sevindirmenin tek yolu onun yolundan gitmektir.hz.muhammed(s.a.v) insanlara değer verirdi.
hz.muhammed güvenilirdi.
hz.muhammed hoşgörülüydü.
hz.muhammed bilime çok çok çok önem verirdi.
hz.muhammed danışarak iş yapardı.
hz.muhammed merhametli ve affediciydi.
hz.muhammed çalışmayı ve yardımlaşmayı severdi.
hz.muhammed sabırlı ve cesaretliydi.
hz.muhammed zamanı iyi değerlendirirdi.
hz.muhammed hakkı gözetirdi.
hz.muhammed doğayı ve hayvanları severdi.
verdiğği sözde dururdu,
küçümsemezdi, ailesi ile iyi gecınırdı,
cömettı ,ıbadetlerıne duşkündü. kımsesızlerın sahibiydi hz.muhammed hayyata hiç şikayet etmezdi ne olursa olsun o mütavazi kişiliğini bırakmazdı. hz.muhammed herkesle barışık biriydi kimseye küsmez kimsseyi kırmaz o insanı insan oldukları için severdi ne olursa olsun Her zaman ölümü anardı birgün öleceğini bilir ona göre davranır kendini her gün tartardı yaptıklarını.
HZ. MUHAMMED SEVGİSİ
tşk ederim içeriği buldım
hz muhammedin ahlaki özellikleri
çok sagalun ödevime çok yardımcı oldunuz
tebrikler!!!
size cook tesekkur ederim odevime iyi oldu bu arada cok gzl bu syf.
Peygamberimizin ahlâkının
Peygamberimizin ahlâkının en önemli özelliği, Allah vergisi oluşudur. O bütün güzel vasıfları, çalışıp, emek verip, bir çaba sonucu kazanmış değildir. Onun ahlâkı Allah tarafından ihsan edilmiş, ikram edilmiştir. Yüce Allah onu insanların örnek alacağı kusursuz, eksiksiz ve seçkin bir şekilde yaratmıştır.
O dünyaya gözünü açıp kapayıncaya kadar hep aynı huy ve ahlâk üzerinde yaşamıştır. Ondaki güzel vasıflar yaratılışında mevcuttu. Onu eğiten, edep ve ahlâkın en üstün özellikleriyle süsleyen Yüce Rabbidir.
İşte bundan dolayı, onu kendisine örnek kabul eden insan, onu ne kadar taklit edebilirse, o kadar istifadesi fazla olur, o nurdan aldığı feyiz, o nisbette çoğalır.
Peygamberimizin ahlâkının en belirgin özelliklerinden birisi de, insan yaratılışında var olan birbirine zıt ve ters huyları en mükemmel şekilde bağdaştırıp, bütün duyguların ideal noktasını bulmasıdır. Hiçbir şekilde aşırılığa kaçmadan, orta yola, doğruya ulaşmasıdır.
Peygamberimiz, herkesin arzu edip de bir türlü ulaşamadığı en üstün değerleri ve olgunluğu mükemmel bir şekilde hayâtı boyunca ümmetine göstermiş, bütün insanlığın gözleri önüne sermiştir.
Bazı anlar olmuş, en cesur bir fedai olarak, düşmanın kat kat üstünlüğüne hiç aldırmadan, binlerce düşmana tek başına meydan okumuştur. Ama bu halinde bile yumuşak kalpliliğini, merhametini geri bırakmamıştır.
Meselâ bir savaş sonrası, öldürülmüş olarak gördüğü düşman çocuklarına o kadar acımıştı ki, düşman da olsa çocukların öldürülmemesi gerektiğini, çünkü onların suçsuz ve Cennetlik olduklarını haber vermişti.
O, bütün insanlığın kurtuluşu ve İslâmın dünyaya yayılması gibi yüce bir gaye için zihnini yorarken; bu arada binleri bulan ve Arabistan'ın her tarafına dal budak salan ümmetinin halini ve işlerini düşünürken; çevresinde bulunan yoksul ve fakir Müslümanları hiçbir zaman unutmamış; kendi çoluk çocuğunu, onların eğitim ve ihtiyaçlarını da ihmal etmemiştir. Birincisini büyük görürken, öbürünü küçümsememiştir.
Bu kadar ağır ve sorumluluk isteyen bir görev üzerinde bulunduğu halde, o yine kendisini Rabbine vermiş, günün büyük bir kısmını ibadet ve zikirle geçirmiştir.
Kalbi her an Allah'a bağlıdır. Bu haliyle dünya ile ilişkisini kesmiş gibi görünse de, yine o dünyanın içindedir. Bütün işlerinde Allah'ın rızasını gözetmiştir.
Peygamber Efendimiz, dâva arkadaşlarını gözü gibi korumuş, onlara ana-babalarından görmedikleri şefkat ve yakınlığı göstermiş, kendi şahsına yapılan kötülüğü affetmiş, intikam almayı düşünmemiştir. Kendisini öldürmek için tuzak kuranları yakaladığında serbest bı-
rakmış, ama Allah düşmanlarını asla bağışlamamış, onların yakasını bırakmamıştır.
İçi bozuk, dıştan Müslüman gibi görünen münafıkların kalbine devamlı Cehennem korkusunu vermiş, âhiretteki acı hallerini hatırlatmıştır.
İslâm toprakları, güneyde Yemen'e kuzeyde İran ve Suriye sınırına dayandığı sırada Peygamberimiz, Arapların sultanı, Arabistan'ın hakimi idi. Savaş sonrası düşmanın bırakıp gittiği mallar ve ganimetler mescidin içini doldururken, en kıymetli mallar Müslümanların eline geçtiği halde, yine o kuru bir hasır üzerinde yatacak kadar engin ruhlu; içi ot dolu bir yastığa yaslanacak kadar mütevazı; her türlü imkân mevcutken, açlık sıkıntısı çekecek kadar kanaatkar ve tok gönüllü idi.
Hz. Ömer'in "Bizans kralı ve İran şahı dünya nimetleri içinde yüzerken, Resulullah kuru hasır üstünde yaşıyor" diyerek ağlaması üzerine, Sahabîsinin gönlünü hoş tutan yüce Peygamberimiz:
"Yâ Ömer, varsın, Kisra ve Kayser dünya nimetlerinden zevklerini alsınlar, keyif sürsünler. Âhiret nimeti bize yeter" diyerek tevekkül ve rızasını dile getiriyordu.
Peygamberimizin ahlâkı bir meleke halindeydi, öz olarak mevcuttu. Güneş nasıl ışık saçar, çiçekler nasıl rengi ve kokusuyla ortalığı Cennete çevirip burcu burcu kokular saçarsa; ağaçlar nasıl türlü türlü meyveler verir, yaratılışlarında var olanları ortaya çıkarırsa; Resul-i Ekrem Efendimizin ahlâkî hayâtı da o şekilde normal bir seyir içinde cereyan ediyordu.
Öyle ki, her gören, Peygamberimizin o faziletle birlikte yaratıldığı kanaatine varırdı. Hiç kimse ondan o fazilete aykırı bir şeyin görüleceğine inanmazdı. O her zaman muhtaçlara yardım eder; zayıfları korur; tatlı sözlü, güler yüzlü bulunur; izzet ve vakarını muhafaza eder; tevazu ve hoşgörüsünü hiç kimseden esirgemezdi. Güneş nasıl ki, Allah'a inananın da, inanmayanın da üzerine doğarsa, Peygamberimizin dünyayı kaplayan şefkati de küçük-büyük, gençihtiyar, müslim-gayr-i müslim herkese aynı şekilde yayılırdı.
dersime yardımınızdan
dersime yardımınızdan dolayı teşekkür ediyorum umarım öğretmenim beyenir
çok güzel
çok güzel
çok güzel bir yazı olmuş
çok güzel bir yazı olmuş
çok teşekkür ederim
çok teşekkür ederim ödevime yardım ettiğiniz için
ahlak
bunu yazan ve dersime yardımcı olan herkese teşkür
gerçekten çok güzel
gerçekten çok güzel ödevlerimde çok yardımcı oldu çok teşekkür ederim
yazana tşk
yazana tşk
bunu herkes okumalı bence
bunu herkes okumalı bence
hz.muhammed
zaten okumalı ki güzel ahlaklı olabilmek için
Biz hz. muhammedin buraya
Biz hz. muhammedin buraya koyuldugu ahlaki özelliklerini çok begendik bu yazıyı yazanlara çoooooooook teşekkür ederizzzzzz.
çok güzelmiş doğrusu ben
çok güzelmiş doğrusu ben çok beğendim bu arada en altta oylama var...
peygammerimizin özellikleri
peygammerimizin özellikleri çok güzel anlatılmış
dersime yardımınızdan
dersime yardımınızdan dolayı teşekkür
ahlak
çok güzel
peygamber efendimiz
H.ZMUHAMMET çok iyi bir insandı o hiç kimseye kötülük yapmadı allah tarafından korundu o küçükken hayırlı evlat olacağı belliydi süt annesi anlamıştı ve kocasına gidip söyledi. ve süt annesi kendi çocukları gibi sevdi hiç ayrıt etmedi
ONLAR ÇOK İYİ BİR İNSANDI
onlar olmaz o olacak
onlar olmaz o olacak
çünkü evlerine bereketli
çünkü evlerine bereketli gelmişti peygamberimiz
hadis
-İslam güzel ahlaktır.
-Kıyamet gününde mü'minin terazisinde güzel ahlaktan daha ağır gelebilecek hiç bir şey yoktur.
-Sizin en iyiniz ahlakı en güzel olanınızdır.
-Hiçbir baba oğluna güzel ahlaktan daha iyi bir hediye vermiş olamaz.
-Ahlakı güzel olan insan her yaşta güzeldir.
-İnsanlara güzel ahlakla muammele bulun.
-Sizler insanları mallarınızla memnun edemezsiniz, onları güzel ahlakla memnun edersiniz.
güzel bir şey
güzel bir şey
hz.muhammed çalışmayı ve
hz.muhammed çalışmayı ve yardımlaşmayı severdi.
hz.muhammed (s.a.v) insanlara değer
hz.muhammed(s.a.v) insanlara değer verirdi.
hz.muhammed güvenilirdi.
hz.muhammed hoşgörülüydü.
hz.muhammed bilgiye önem verirdi.
hz.muhammed danışarak iş yapardı.
hz.muhammed merhametli ve affediciydi.
hz.muhammed çalışmayı ve yardımlaşmayı severdi.
hz.muhammed sabırlı ve cesaretliydi.
hz.muhammed zamanı iyi değerlendirirdi.
hz.muhammed hakkı gözetirdi.
hz.muhammed doğayı ve hayvanları severdi.
verdiğği sözde dururdu,
küçümsemezdi, ailesi ile iyi gecınırdı,
cömettı ,ıbadetlerıne duşkündü. kımsesızlerın sahibiydi.
o iman edenlerdendir
o iman edenlerdendir .
insanlara her zaman hoş görürdü
Yeni yorum gönder