Zehirli | Konular | Kitaplar

Ehl-i Kitab’ın akıbeti ve bir tartışma

Prof. Dr. Hayreddin Karaman hoca, Polemik Değil Diyalog isimli derleme kitapta yer verdiği görüşlerin tartışma konusu yapılması üzerine kendini savunuyor ve şunları söylüyor: “Polemik Değil Diyalog” isimli kitapta (Ufuk Kitap, 2006) yer alan bir konuşmamda yukarıda özetlediğim bilgileri verdim. Görüş sahiplerinin delillerini açıkladım, çağdaş görüş daha yeni olduğu için onun delillerini daha geniş olarak açıkladım. Tabii konuşma, yazmadan farklı olduğu, ifadeler arasında dağınıklık bulunduğu için bazı kimseler yanlış anladılar, bazıları da fırsat bulmuşken bunu kötüye kullandılar.” (1)

Hoca’nın “yukarıda özetlediğim” dediği görüşler, kendisine tebliğin ulaşmadığı insanların uhrevî akıbeti konusunda Akaid imamlarının görüşleridir ve özetle şöyledir: İmam el-Mâturîdî ve genel olarak Maturidîler’e göre Allah Teala insana, kendisinin var ve bir olduğunu keşfetmeye yetecek aklı verdiği için, herhangi bir hak peygamberin tebliği kendisine ulaşmamış olan insanlar da bu kadarını (Allah Teala’nın var ve bir olduğunu) bilmekle mükelleftir. İmam el-Eş’arî ve genel olarak Eş’arîler ise kendisine peygamber tebliği ulaşmamış olan insanların mükellef olmadığını söylemiştir. İmam el-Gazzâlî, Eş’arîler’in görüşlerine şöyle bir açılım getirmiştir: Peygamber tebliğinin, kişiye, gereği gibi ulamış olması şarttır. Tebliğin yetersiz biçimde ya da çarpıtılarak ulaştırılması kişiyi mükellef yapmaz.

Kendisine Efendimiz (s.a.v)’in tebliği yeterli ve gerekli biçimde ulaşmış olan Ehl-i Kitap konusuna gelince, iş burada karışıyor. Hoca, mezkûr kitapta Allah Teala’ya şirksiz ve ahirete şeksiz iman edip bir de iyi/düzgün bir hayat yaşayan Ehl-i Kitab’ın kurtuluşa ereceğini, bunların Müslüman olmalarının gerekmediğini söylüyor.

Yeni Şafak’taki yazısında ise şöyle diyor: “M. Abduh, Reşîd Rıza ve Süleyman Ateş gibi çağımıza yakın veya çağdaş bazı alimlere göre ellerinde, aslı kısmen bozulmuş da olsa bir ilâhî kitap bulunan Hristiyanlar ve Yahudîler gibi Ehl-i kitab da, şirk koşmadan Allah’ın birliğine ve ahirete iman eder, salih amel işlerlerse, Son Peygamber’i de –bildikleri takdirde- inkar etmemek şartıyla ahirette kurtuluşa ererler.”

“İyi niyetliler için bir daha tekrar edeyim:

“1. Yukarıdaki görüşleri ben, kendi görüşüm olarak söylemedim, sahiplerini zikrederek naklettim (Bak. s. 28, 29, 35, 42).

“2. Bana göre dördüncü görüşe sahip olan kişiler de İslam alimleridir.

“3. Peygamberimiz’in gelmesinden sonra Ehl-i kitap da İslam’a davet edilmiştir, bunda şüphe yok, ancak Müslümanlığı kabul etmemeleri halinde davet edildikleri başka seçenekler de vardır; Sulh, teb’a olup cizye verme ve çağdaş bazı alimlere göre “Allah’a şirksiz, ahirete şeksiz inanma, salih amel ve Peygamberimiz’i inkar etmemek, O’nun da hak peygamber olduğunu kabul etmek.”

“Bana izafe edilen “Peygamber insanları İslam’a davet etmedi” sözü iftiradır. (Bak. 17, 37, 41).”

Elbette kimsenin Hoca’ya söylemediği bir şeyi zorla söyletmeye, isnad etmeye ya da iftirada bulunmaya hakkı ve yetkisi olamaz. Bu büyük bir günah ve suçtur. Ancak sadece adı geçen kitapta kullandığı ifadeler değil, daha önce yazdıklarına da baktığımızda bunu gönül rahatlığı içinde söylememiz zorlaşıyor. İşte birkaç örnek:

“Soru: “Hristiyanlar cennete gidebilir mi? Kur’ân’daki âyetlerden Bakara/2:62 ve Mâide/5:69’a göre “evet”, gidebilirler. Ama yine Kur’ân âyetlerinden Mâide/5:72 ve Âl-i İmrân/3:85’e göre ise “hayır”, gidemezler. Demek ki, bu konuda da Kur’ân’da çelişki vardır.”

“Cevap: “Hayır, Kur’ân’da çelişki yoktur; çelişki bazı kafalardadır. Kur’ân’ın cennete gireceklerini bildirdiği Yahudîler ve Hristiyanlar ile cehenneme gireceklerini bildirdikleri arasında fark vardır. Allah’a şirk koşmadan, Allah’ın bildirdiği dinlerine göre yaşayan ehl-i kitap (Yahudîler ve Hristiyanlar) cennete girecekler, şirke düşenler, “İsa Allah’ın oğludur...” diyenler, kendi dinlerine göre zulmedenler, haram yiyenler cehenneme gireceklerdir. Nitekim Müslümanlar da böyledir; iman ve salih amel sahipleri cennete, günahkârlar ise cehenneme gireceklerdir. Bunun böyle olduğunu bildiren âyetler arasında çelişki yoktur, birbirini tamamlama, konuyu bütünüyle açıklama ilişkisi vardır.” (2)

“Kur’an-ı Kerim’de Ehl-i kitapla ilgili devamlı vurgulanan şey; Allah’a iman, ahirete iman ve amel-i salihtir. Kur’an bir çok ayette bunu söylüyor; yani “Peygamber’e iman edin” demiyor. “Allah’a iman, ahirete iman ve amel-i salih” diyor. Bunları nazarı itibara alınca ben diyorum ki, İslâm, Ehl-i kitabı, tek seçenek olarak –son dinin mensubu olmak manasında– Müslüman olmaya çağırmıyor, “hanîfiyyete” (Hz. İbrahim çizgisindeki tevhîde ve bu manada İslâm’a) çağırıyor. Şöyle buyuruyor: “De ki, Allah doğruyu söylemiştir öyle ise tevhîde bağlanarak atanız İbrahim’in dinine uyun; o müşriklerden değildi.” (Âl-i İmrân: 3/95) Çağrı budur.” (3) Görünen o ki Hoca’nın, hem burada meseleyi sahiplenen tavrını, hem de daha önce yazdıklarını gözden geçirmesi gerekiyor. (4)

1- http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=13482&y=HayrettinKaraman.

2- Karaman, Hayatımızdaki İslam, 351.

3- Karaman, Polemik Değil Diyalog., 36-7.

4- Bu konuyu Rıhle dergisinin birkaç gün içinde çıkacak olan 3. Sayısında geniş bir şekilde ele aldım. Dileyen oradan takip edebilir.
(Milli Gazete-10.11.2008 )


8 yorum

Aziz hayreddin karaman

Hıristiyanların cennete girip girmeyeceği derdi hayrettin karaman ı niye gerdi?
Hayrettin karamanın işte büyük meselesi,
davası büyük adam
hayreddin karaman.

16.12.2008 - ŞEYHİEKBER

vallahi buravi size,

vallahi buravi size, kendinize taktığınız isim bile nekadar enaniyet sahibi olduğunuzu basitce ifade ediyor, ilmi konular bu uslupla tartışılmaz,bu seviyesizlikten ele alınmaz....vallahi yazık bu ümmete....

17.12.2008 - misafir

Alimliği kendinden menkul

H. Karaman'ın ne kadar alim ve otorite olduğu veya neye hizmet etmeye çalıştığı; alim diye verdiği isimlerden belli.

18.12.2008 - marser

Allah herkese niyetine gore muamele etsin!

ne seyyidten yanayim nede H.karamandan eger gercekten seyyid mezhebsizligi savunuyor ve islam dininin mukaddes saydigi unsurlar hakkinda dualar zikirler tesbihatlar sahabiler..... v,s benzeri konulara iftiralar atmissa Rabbi zulcelal elbet bunun hesabini fitil fitil getirir burnundan. yok ama seyyid kutup gercekten dogru bir insan oldugu halde H.Kahraman ona iftira atuyosa oda bilsinki iftira zinadan daha siddetlidir Rabbi zulcelal onunda hesabini sorar Rabbim cumlemizi fitneden ve fitnecilerin serrinden muhafaza buyursun.

19.12.2008 - kafkas kartali

Sapik mezheplerde bile yeri yok

İslamiyetten haberdar olup da Müslüman olmayanların cennete girebileceğini sapık mezhepler bile iddia etmedi. Çok acı itimat ettiğimiz birinin bu hallere düşüşünü görmek.

03.01.2009 - sevenkul

hocam cenet cehennem

hocam cenet cehennem meselesi benimde çok duyduğum mesele anladımkadar efendimizden öncekiler kendi dinlerine göre inanıyorlarsa cennete girecek efendimizden sonrakiler efendimize ve getirdiklerine inanmıyorsa cehennemediye anlıyorum.
kutuplarda altı ay gece gündüz oluyor beş vakiti saatla belirleyip kılmaları gerekmezmi

21.01.2009 - misafir

yazıklar olsun

Şu alim diye geçinenlere bakın.Hiç yüce rabbim bunu yanınıza bırakırmı. tutturmuşlar diyalog diye.Hırıstyanlğa hizmet ettiğinizi bilmiyomu bu ümmet. siz iman sahiplerinin kafalarını karıştıracağınızımı zannediyorsunuz. Allah ıslah etsindiyorum

24.04.2011 - MURAT YAZ

Isin garip tarafi bu konuyu

Isin garip tarafi bu konuyu one surenlerin 1400 yilda ehli sunnet birak batil mezheplerden dahi kaynak bulamayip, kaynak olarak Suleyman Atesi vermeleri. Sanki kuran tekrardan bunlara indi.

23.10.2012 - misafir

Konular