Zehirli | Konular | Kitaplar

RASULÜLLAH'IN Mİ'RAÇTAKI BİNEKLERİ

Kütüb-ü Sitte ve diğer hadis kitaplarında Mi'rac hadislerinin çeşitli rivayetleri vardır. Bu hadislerde Peygamberimizin Mi'rac esnasındaki binitleri anlatılır. Âlâmî Tefsirinde Alûsî'nin nakline göre, Rasülullah'ın binitleri beş tanedir:

1- Burak: Mescid-i Haram'dan, Mescid-i Aksa'ya kadar.

2- Mi'rac (Merdiven): Mescid-i Aksa'dan dünya semasına kadar.

3- Meleklerin kanadı: Dünya semasından yedinci semaya kadar.

4- Cibril: Yedinci semadan, Sidre-i Münteha'ya kadar.

5- Refref: Sidre-i Münteha'dan Kaabe Kavseyn'e kadar.

F) PEYGAMBERİMİZE Mİ'RAÇTA VERİLEN İHSANLAR

Müslim'in rivayetine göre, Mi'raç'ta Rasülullaha üç şey verildi:

1- Her gün elli vakit sevabına denk, beş vakit namaz,

2- Bakara sûresinin son âyetleri,

3- Ümmetimden, hiç bir şeyi Allah'a ortak koşmayanlara cennet müjdesi.

Bunlardan başka Mi'raç hadisesini anlatan el-İsra suresi ile itikat, ahlâk, iktisat gibi cemiyet nizamının bel kemiği olan, milletleri huzur içinde yaşatıp mihnet, zillet ve buhrandan kurtaran şu esaslar vahiy ve tebliğ edilmiştir:

- "Allah ile beraber diğer bir ilah edinme. Sonra kınanmış ve kendi başına bırakılmış olursun." (İsra/22)

- "Rabbin kendinden başkasına kulluk etmeyin, ana-babaya iyi muamele edin, diye hükmetti." (İsra/23)

- "Hısıma, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Gereksiz yere saçıp savurma" (İsra/26)

- "Zira, israf ile saçıp savuranlar, şeytanların dostlarıdırlar. şeytan ise çok nankördür." (İsra/27)

- "Eli sıkı olma! Büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker kalırsın." (İsra/29)

- "Geçim endişesi ile çocuklarınızın canına kıymayın. Biz, onların da, sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek, gerçekten büyük bir suçtur." (İsra/31)

- "Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayasızlıktır ve çok kötü bir yoldur." (İsra/32)

- "Haklı bir sebep olmadıkça Allah'ın muhterem kıldığı cana kıymayın. bir kimse zulmen öldürülürse, onun velisine (mirasçısına, hakkını alması için) yetki verdik. Ancak bu veli de kısasta ileri gitmesin. Zaten (kendisine bu yetki verilmekle) o, yardıma mazhar olmuştur." (İsra/33)

- "Yetimin malına, rüştüne erinceye kadar, tam bir iyi niyet taşımaksızın yaklaşmayın. Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir." (İsra/34)

- "Ölçtüğünüz zaman tastamam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu, hem daha iyidir hem de neticesi bakımından daha güzeldir." (İsra/35)

- "Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi yaptığından sorumludur." (İsra/36)

- "Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. Çünkü sen (aşırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir, ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin." (İsra/37)