Zehirli | Konular | Kitaplar

Tutku İslam'la örtüşmüyor

Mel Gibson`un Tutku: İsa`nın Çilesi adıyla Türkiye`de de gösterime giren filmini izleyen M.Ü. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi İsmail Taşpınar, filme kaynaklık eden bilgilerin İslamiyet ile örtüşmediğini söyledi.

Ünlü aktör, yapımcı Mel Gibson’ın yönetmenliğini yaptığı ve tüm dünyada geniş yankı uyandıran “Tutku: Hz. İsa’nın Çilesi” filmini Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. İsmail Taşpınar’la birlikte izledik.

Katolik Kilisesi’nin açık desteğiyle gösterime giren filmi beraber izlediğimiz Dr. İsmail Taşpınar, filmdeki sahnelerin her dindar Hıristiyan tarafından günlük ayinlerde tekrar tekrar okunduğunu belirterek, “Bir Müslüman bu filmi izlemek istiyorsa, Kur’an’ın Hz. İsa’nın öldürülmesiyle ilgili ayetlerini bilmeli” diyor.

- İsmail Bey, “Tutku: Hz. İsa’nın Çilesi” filminde anlatılan Hz. İsa portresi, İslâm’ın tevhid inancına uyuyor mu?

- Kesinlikle uymuyor. Çünkü İslâm’a göre Hz. İsa bir tanrı değil, normal bir insan ve Peygamberdir. Hıristiyanların Hz. İsa’ya bakış açısı, Müslümanlardan çok farklı. Filmde anlatılan olaylar, İslâm kaynaklarında geçmemektedir. Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesi vakıası İslâm’ın kabul ettiği bir inanç değil. Hz. İsa’nın öldürülmesi ve çarmıha gerilmesi iddiaları, Kur’an’da Nisa suresinde geçiyor. Orada, Hz. İsa’nın ne çarmıha gerildiği ne de öldürüldüğüne dair bir ifade var. Bu açıdan bakılacak olursa Kur’an’da verilen bilgilerle bu filmde anlatılanlar birbirine uymuyor. Filmde baştan sona kadar, İncillerde bahsedilen ve Hz. İsa’nın çarmıha gerilişini anlatan ifadeler ve buna bağlı semboller kullanılmış. Filmi önemli kılan, Hıristiyan alemine hitap eden bir film oluşu. Her Hıristiyan filmin içinde kullanılan sembolleri fark edebilir. Dolayısıyla filmdeki her görüntü bir amaç doğrultusunda verilmiş, yani boşuna değil.

- İslâm’a göre Hz. İsa’ya ne oldu?

- Hz. İsa’nın annesi Hz. Meryem’dir ve O’nun babasız bir şekilde dünyaya geldiğini biliyoruz. Kur’an-ı Kerim’de Hz. İsa’yla ilgili filmde de anlatılan yanlış itikatlara cevap verilmiştir. Kur’an’ı Kerim’de “O’nu ne öldürdüler, ne de çarmıha gerdiler. O’nu Allah kendi katına almıştır. Bu olay onlara öyle gösterilmiştir” şeklinde ifadeler yer almaktadır. İslâm’da Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesi ve O’nun tanrı olduğu açık bir şekilde reddedilmektedir. Ancak bedenen mi yoksa ruhen mi göğe yükselmesi konusu tartışmalı. İslâm tarihinde öldükten sonra ruhen göğe yükseldiğine inanan da bedenen yükseldiğine inanan da var.

- Peki İslâm’a göre Hz. İsa geri gelecek mi?

- Bu çok tartışmalı bir konu. Bu konuda ihtilaflar var. Hz. İsa’nın geri gelmesi tartışmaları hadislere dayalı olan bir konu. Bu hadislerin birtakım muhaddisler tarafından mevzu kabul edildiği, reddedildiği biliniyor. Bazı muhaddisler ise “Hz. İsa’nın döneceğine” dair rivayetleri delil olarak kabul etmektedir. Kısacası İslâm alimleri arasında bu konuda ittifak yok.


Hz. İsa Dönecek mi?


- Vatikan’da inanış nasıl. Onlar Hz. İsa’nın geri geleceğine inanıyor mu?

- Tabii. Kilisenin varlığı burada çok önemli. Hz. İsa göğe yükseldikten sonra, havarileri ve onlara tabi olanlar kiliseyi oluşturdu. Bugün Vatikan, yani Katolik Kilisesi Hz. İsa’nın gelişine kadar, Hıristiyanları yönetmek için geçici bir görev üstlenmiş durumda. Hz. İsa geldiğinde bu görevi devredeceklerine inanıyorlar. Bu anlamda da Papa Hz. İsa’nın vekilidir, Hz. İsa geldiğinde görevi O’na devredecektir.

- Hıristiyanlar arasında da Hz. İsa’nın tanrı olmadığına inanan yok mu?

- Hıristiyan tarihinde bu görüşü savunanlar elbette oldu. İlk yüzyıllarda “Airusçu” diye meşhur bir hareket olmuştur. “Airus” Hz. İsa’nın bir tanrı olmadığını, bir Peygamber olduğunu dile getirmiştir. Bu yüzden de Birinci İznik Konsili’nde aforoz edilmiştir. Aynı şekilde Hıristiyanlık tarihinde yaygın bir inanç olarak uzun süre devam eden ve daha sonra taraftarları aforoz edilen “Doketizm” akımı vardır. Doketizm, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmediğini, bunun gerçekte vuku bulmadığını söylemiştir. Bu da gösteriyor ki Hz. İsa’nın tanrı olmadığı inancı ve çarmıha gerilmediği, insanlara bu şekilde gösterildiği inancı Hıristiyanlık tarihinde erken dönemlerde varolmuş, fakat kabul edilmemiş bir görüştür.

Yahudilerin inanç ve akidesi değişmedi

- Dinlerarası diyalog toplantılarında Yahudilerin, yaşananların tarihsel bir olay olduğunun altının çizilmesini istediklerini söylediniz. Akide anlamında Hz. İsa dönemindeki Yahudilerle bugünkü Yahudiler arasında bir fark var mı? O dönemin Yahudilerini dışlıyorlar mı?

- O dönemdeki Yahudilerle bugünkülerin inanç ve akide anlamında bir farkları yok. Yahudiler, Hz. İsa’yı Peygamber olarak kabul etmiyorlar. Kabul etseler O’nun getirdiği dini ve emirleri kabul ederek O’na tabi olurlardı. Bugün de kabul etmedikleri için onlar Yahudi, Hz. İsa’nın çarmıha gerildiğine inanıp Hz. Muhammed (sav)’i kabul etmeyenler Hıristiyan’dır. Biz ise Hz. Musa’yı da Hz. İsa’yı da Peygamber olarak kabul ediyoruz. Yahudiler için henüz Mesih gelmemiştir. Yahudilerin beklediği Mesih onları baskı ve zulümlerden kurtaracak, vaad edilmiş toprakları yeniden elde ederek, Yahudileri tüm dünyaya hakim kılacaktır.

- Filmde Hıristiyanların çıkarması gereken bir ders yok mu?

- Olmaz mı elbette var. Hıristiyanlar, bu filmle zulme uğramış bir Peygambere hatta onlara göre Tanrı’ya inandıklarını dünyaya bir kez daha ilan etmiş oldular. Bu durumda bütün Hıristiyanlar ve Katolik Kilisesi de, dünyada zulme uğrayan insanlara karşı daha hassas olması gerektiğini bir kez daha hatırlamalıdır. Bundan sonra daha fazla dikkat etmeleri gerekir. Bu dikkat sağlanamaz ve zulm görenlere sahip çıkılmazsa Hıristiyanlığın inandırıcılığı daha fazla tartışılmaya başlanır.


Vakit Gazetesi
12.04.2004