İfrat ve tefrite örnek vermeye devam ediyoruz.
1- Kibirlenmek ifrat, aşırı tevazu [temelluk] da tefrittir. Tevazu ise vasattır. Kendinden aşağı olanlara karşı tevazu göstermek iyi ise de, bunun ifrata kaçmaması, yani aşırı olmaması gerekir. Aşırı olan tevazua temelluk denir. Temelluk, ancak üstada ve âlime karşı caizdir. Başkalarına karşı caiz değildir. Hadis-i şerifte, (Temelluk, Müslüman ahlâkından değildir) buyuruldu
2- Hz. İsa’yı aşırı sevmek ifrat, sevmemek tefrittir. Hz. İsa’ya Allah ve Allahın oğlu diyen Hıristiyanlar ifrattadır, onu sevmeyen, anasına iftira eden Yahudiler ise tefrittedir. Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Yahudiler, Üzeyir Allah’ın oğlu dediler, Hıristiyanlar da, İsa Allah’ın oğlu dediler.) [Tevbe 30]
(Yahudiler, hahamlarını; Hıristiyanlar da rahiplerini ve İsa’yı rab edindiler. Halbuki ancak tek ilâha kulluk etmeleri emrolundu.) [Tevbe 31]
(Meryeme büyük iftira edip Allahın elçisi İsa’yı öldürdük dedikleri için, [Yahudileri] lanetledik.) [Nisa 156]
Müslümanlar ise Hz. İsa’yı Allahın kulu ve peygamberi bilir, bu ise vasat yolda olmaktır.
3- Hz. Ali’ye de aynı aşırılığı gösterenler vardır. Hz. Ali’yi sevmeyen hariciler [Yezidiler] tefrit ehlidir. Hz. Ali’ye peygamber veya ilah diyen ibni Sebeciler ifrat ehlidir. Ehli sünnet ise, Hz. Ali’yi kendi bildirdiği gibi Resulullahın bildirdiği gibi sever, bu ise vasat yoldur. Hz. Ali anlatır: Resulullah bana buyurdu ki:
(Ya Ali, Sen İsa gibisin! Yahudiler, ona düşman oldu. Mübarek annesi Hz. Meryem’e iftira etti. Hıristiyanlar da, Onu aşırı yükselttiler. Ona yakışan dereceden daha yukarı çıkardılar.) [İ. Ahmed]
Hz. Ali bu hadis-i şerifi haber verdikten sonra, (Benim yüzümden iki aşırı grup insan helak olur. Birisi, beni aşırı severek, bende olmayan şeyleri bana takarlar. Ötekiler de, bana düşman olup, birçok iftira yaparlar) buyurdu. Bu hadis-i şerifte, hariciler, Yahudilere; İbni Sebeciler de, Hıristiyanlara benzetilmiştir.
4- İdarecinin elemanlarına sert davranması ifrattır, hiç ilgilenmemesi de tefrittir. Maiyete ne sert, ne de yumuşak davranmalı, orta yolu takip etmelidir! Maiyete karşı fazla yumuşak davranılırsa, laubali olurlar. İşler ciddiyetle yapılmaz. Sert davranılırsa, âmirden nefret ederler.
5- Bir kimseyi aşırı sevip bütün sırlarını ona vermek ifrattır. Arkadaşına sevgisini belirtmemek, her şeyini ondan gizlemek de tefrittir. Düşmanlıkta da aşırı gitmek ifrattır. Dostlukta da ve düşmanlıkta da aşırı gitmemelidir. Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Bir kimseyi günün birinde, aranızın açılabileceğini hesaba katarak sev. Buğzettiğine de günün birinde dost olabileceğini düşünerek buğzet.) [Tirmizî]
6- Kaderi inkâr etmek tefrit, suçu kadere yüklemek de ifrattır. Mutezile, (İnsan kendi kaderini kendi çizer) diyerek, Allahın takdirini inkâr eder. Cebriye de, (İnsan kaderine mahkumdur. Allah her işi zorla yaptırır) diyerek suçu kadere yükler. Vasat olanı ise Ehli sünnetin itikadıdır. İmam-ı a’zam, hocası imam-ı Ca’fer-i Sadık’a, (Allahü teâlâ, insanların istekli işlerini, onların arzularına bırakmış mı) diye sordu. O da, (Allahü teâlâ, yaratmak ve her istediğini yapmak büyüklüğünü kullara bırakmaktan münezzehdir. Ancak cebir de yoktur. Yaratmayı kullara bırakmak da yoktur. İkisi arası olagelmektedir) buyurdu. Yani, hayır şer, Allahü teâlânın yaratması iledir. Sevap ve günah işlemek, kulların ameline, yani insanın irade-i cüziyesine bağlı kılınmıştır ki, buna kesb denir. Kesb yani bir şeyi yapmayı istemek kuldan, yaratmak Allahtandır. Allahü teâlâ, insanlara zorla günah işletmediği gibi, bunu tamamen onların arzusuna da bırakmaz. Bu işler ikisi arası olagelir.
17092002
İman ile Akıl Arasındaki İlişki
- Dert ve belanın geliş sebebi
- Bütün peygamberler Müslüman idi
- Peygamberler aya, güneşe tapmaz
- Ahmaklık nedir?
- Ahmaklığın çaresi var mıdır?
- Onun eşi benzeri olmaz
- Dinde niyetin önemi büyüktür
- Aşırılıklardan uzak tek yol
- İslamiyet orta yoldur
- Her çeşit aşırılık zararlıdır
- İnsanların yaratılış gayesi
- Ateistin deveye benzeyen mantığı!
- Hidayet ve dalalet=Hak yol ve sapıklık
- Bir kâfirin hidayete kavuşması
- Allahü teâlâyı tanımak
- İman herkese lâzımdır
- Haramlardan kaçan salihtir
- Kötülerden uzak durmalı
- İlim, amel ve ihlâsın önemi
- İmanı tehlikeye sokan günah!
- Her ihtiyaç zaruret değildir
- İnanmayanların iyi işleri
- İhtiyatı elden bırakmamalı
- İlimsiz iyi niyetin zararı
- Günahtan kaçmak sevaptan önce gelir
- İmanın zirvesine çıkmak
- Peygamber ve fen adamı
- Allah’ın sebeplerle yaratması
- Mucize fenden farklıdır
- Bunların hangisi tesadüftür?
- Aklın dinde önemi büyüktür
- İslamiyet kolaylık dinidir
- Farkında olmadan Allah’a inanmak
- İslam ahlakı ile yaşamak
- Mükemmel insan nasıl olur?
- “Sizi boş yere mi yarattık?”
Ust Konular
- Arkadaşlık yaparken
- İyiliği tavsiye ederken
- Din istismarı ve riya
- İnsanları sevindirmek
- Hüsnü zan ve sui zan
- Bugün Aşure günüdür
- Âdetle ilgili sünnetler
- İlk insan, ilk peygamber idi
- Hadisi şerifler delil değil midir?
- Gaybı yalnız Allah bilir
- Allah gaybı kimlere bildirir?
- Kur’anı kerimdeki mecazlar
- Oruç tutmak faydalıdır
- Teravih namazı kılmak
- Kurumlara zekat vermek
- Kağıt para ve zekat
- Suizan zararlıdır
- İçki, dinimiz ve sağlığımız
- İçkinin bazı zararları
- Sahih olmakla kabul olmak ayrı şeydir
- Hidayete sebep olan cennetliktir
- Dünya'daki Müslümanlar'a dua etmek
- Dine uygun çare bulmak
- Caiz olan ve olmayan hileler
- Musikinin dindeki yeri
- Hiçbir âlim, musikiye mubah dememiştir
- Nâfile, farz ile mukâyese edilmez
- Ücretle Kur’an-ı kerim okumak
- Hadis-i şerifleri açıklamak gerekir
- Kur’an-ı kerimi tercüme etmek
- Kur’an'ı yanlış tercüme etmek
- Emanetin önemi üzerine
- Mekr-i ilâhî ne demektir?
- Melekleri kız sanmak yanlıştır
- Gariplere müjdeler olsun
- Yol gösteren yapan gibidir
- Günah günahı çeker
- Küfür olmayan sözler
- Zevkler ve renkler tartışılmaz
- Meşrubat ve kola içmek
- Tesettürü Kur’an emrediyor
- Kuzey ülkelerde namaz ve oruç
- Günah işleyenin orucu
- Kaza ve Kader
- Peygamber Efendimiz (s.a.v.)
- Tevazu ve Kibir
- Ölüm ve Kabir Hayatı
- İman ile Akıl Arasındaki İlişki