Zehirli | Konular | Kitaplar

kıyametin kopması

Alamat-i Kiyamet

Kiyamet alametleri iki kisimdir. Biri (Alamet-i Su’ra) dir ki kücük alametler demekdir. Digeri (Alamet-i Kübra) dir ki büyük alametler demekdir. Bunlarin zuhuru Kiyamet gününün yaklasdigina delildir.

Alamet-i Sugra: (1) Emanet ehlinin gayriya tevdi’ edilmek ve ümera-i isradan olmak

KIYAMET ALAMETLERİ:MESİH,MEHDİ

Son zamanlarda kıyamet alametleri cümlesinden olarak Mesih ve Mehdi inancının sıklıkla tartışma konusu yapıldığı dikkatinizi çekmiştir. Gerek akademik çevrelerde, gerekse halk arasında -medyanın da katkılarıyla- bu meseleler üzerinde zaman zaman hayli ateşli tartışmalar cereyan ediyor.

Mesih ve Mehdi meselesi elbette sebepsiz, durduk yere tartışma gündemine sokulmuyor. Tıpkı daha pek çok benzerleri gibi... Farklı kesimlerin bu tartışmalar üzerinden farklı beklentileri bulunduğunu anlamak zor değil. Ancak biz bu yazıda konunun bu yönünden ziyade, İslâm’da Mesih ve Mehdi inancının bulunmadığını söyleyenlerin ileri sürdüğü gerekçeler üzerinde duracağız.

Ehl-i Sünnet’in konuyla ilgili kabulleri akaid/kelam kitaplarında, hadis şerhlerinde ve tefsirlerde detaylarıyla zikredilmiştir. Hatta genel olarak kıyamet alametleri, özel olarak da Mesih ve Mehdi konusunda müstakil kitap ve risaleler kaleme alınmıştır. Ancak günümüzde bu konuyla ilgili olarak birçok yeni soru işaretinin ve tereddüdün izhar edilmiş olması, ulemanın ortaya koyduğu hususların, mezkûr soru ve tereddütleri ortadan kaldıracak şekilde yeniden ifade edilmesini gerekli kılmaktadır.

KIYAMET

Kıyamet nedir?

Kıyamet sözlükte geçen anlamıyla yalnız kalkmak, dirilmek anlamında değildir. Bu tabir canlı ve cansız bütün yaratıklara şamil umumi bir imha ve yeniden dirilme gibi iki safhalı bir olay bildirmektedir. Yani bütün canlıların helak oldukları güne Kıyamet dendiği gibi, bütün ölülerin tekrar diriltikleri günede Kıyamet denir.

Kıyâmet, Allah inancından sonra İslâm'ın ikinci temel inancı olan Âhiret hayatının ilk aşamasını oluşturur. Genel bir yok oluş ve yeniden dirilişle birlikte gelişecek Haşr, Hesap, Mizan, Cennet ve Cehennem gibi olaylar hep Kıyâmet gününün gündem içindedir. Bu nedenle Âhiret inancı, Kıyâmet ve onunla birlikte gelecek olaylara inançtan başka birşey değildir.

Dâbbetü'l-Arz

Resulullah (s.a.v) buyuruyor: Dâbbetü'l-arz, Musa'nın âsası, Süleyman'ın mührü yanında olarak çıkacak, mühür ile müminin yüzünü parlatacak, âsa ile kâfirin burnunu kıracak, insanlar sofraya toplanacak, mümin ve kâfir tanınacak."

Kıyametin büyük alametlerinden biri,. "Dâbbetü'l-Arz"; kıyametin kopmasına yakın, ortaya çıkacaktır.

Cenab-ı Hak buyuruyor:

"Söylenen başlarına geleceği vakit, bunlar için yerden bir "dâbbe" çıkarırız ki bu, onlara insanların âyetlerimize kesin bir iman getirmemiş olduklarını söyler. " (Neml Suresi 82)

KIYAMET

Kıyamet denilen dünyanın sonu gelmezden önce bazı garip, olağanüstü olaylar zuhur eder ki, bunlara kıyamet alâmetleri denir. Bunlar kıyametin yaklaştığının ön belirtileridir. Zira kıyametin tam kopacağı zamanı ancak Allah (c.c) bilir. Kullar, bazı alâmetlerin zuhuru ile kıyametin yaklaştığını bilebilirler. Bu alâmetlerin meydana geleceğini Peygamberimiz (s.a.v.) haber vermişlerdir.

Sur ve Sura Üfürüş

Kelime olarak sur, "seslenmek, boru, üflenince ses çıkaran boynuz" anlamlarına gelir. Terim olarak "kıyametin kopuşunu belirtmek ve kıyamet koptuktan sonra bütün insanların mahşer yerinde toplanmak üzere dirilmelerini sağlamak için İsrafil (a.s.) tarafından üfürülecek olan boru"ya sur denilir. Hz. Peygamber bir hadislerinde surun, kendisine üflenen bir boru ve boynuz olduğunu haber vermişlerdir (Tirmizî, "Kıyamet", 8). Fakat bu borunun mahiyeti insanlar tarafından bilinemez. Sur da bütün ahiret hallerinde olduğu gibi dünyadaki borulara benzetilemez.

Kıyametin Kopacağı Zaman

Kıyametin ne zaman kopacağını ancak Allah bilir. Bu konuda ne Hz. Peygamber, ne ona vahiy getiren Cebrail (a.s.), ne de zamanı gelince kıyamet olayını fiilen gerçekleştirmekle görevlendirilecek olan İsrafil (a.s.) bu bilgiye sahiptir. Yüce Allah kıyametin kopacağı zamanı ancak kendisinin bildiğini çeşitli ayetlerde ifade etmiştir. Bu konudaki bazı ayetlerin meali şöyledir:

"Kıyamet vakti hakkındaki bilgi ancak Allah katındadır..." (Lokman 31/34).

Kıyamet

Sözlükte "kalkmak, dikilmek, ayaklanmak" anlamlarına gelen kıyamet bir terim olarak, evrenin düzeninin bozulması, her şeyin alt üst edilerek yok olması, yok olan ve ölen şeylerin yeniden yaratılıp diriltilerek ayağa kalkması ve mahşere doğru yönelmesi demektir. Bu durumda kıyamet genel bir ölümden sonra genel bir dirilişi kapsamaktadır.

Kıyametin kopması, aklın imkansız göreceği bir olay değildir. Çünkü evrenin yaratıcısı ve yöneticisi olan Allah'ın, evrendeki düzeni bozması, dolayısıyla bugün tabiatı düzenleyen kanunların alt üst olması akıl açısından mümkündür.

Kur'an-ı Kerîm'de kıyametin geleceğinden kuşku duyulmaması gerektiğini belirten ve kıyamet ile ilgili durumları açıklayan pek çok ayet vardır: