Zehirli | Konular | Kitaplar

Tutku Tutukluk yaptı

“The Passion of the Christ” filmi üzerine “Ibrahimi Dinlerde Mesih’in Dönüsü” kitabinin yazari Dr. Sami Baybal Ile yapilan söylesi:

Mell Gibson’in yönettigi ‘Tutku’ filmi Hristiyan dünyasi ile Yahudilik arasindaki eski sorunlari yeniden gündeme getirdi.

Gösterime girmeden aylar önce tartisilmaya baslanan ‘Tutku’ filmi, Hz. Isa’nin Yahudiler tarafindan öldürüldügü tezini isliyor. Papaligin onayladigi filmi, Museviler asiri buluyor.

Konu semavi dinler olunca Islam dünyasi da tartismalara katildi. Film henüz Türkiye’de gösterime girmemesine ragmen simdiden Anti-semitizm tartismalari aldi basini gidiyor.

Yediveren Kitap’tan çikan “Ibrahimi Dinlerde Mesih’in Dönüsü” adli kitabin yazari dinler tarihçisi Sami Baybal’la filmin ideolojik yansimalarini sakli tutarak yaptigimiz söylesiyi yayinliyoruz:

* Sayin Sami Baybal, Hz. Isa’nin sonu Hiristiyan kaynaklarinda nasil anlatilmaktadir?

S.B.: Böyle bir soruya cevap verirken; Hiristiyanligin temel dogmalarindan biri olan ''Çarmih hâdisesi''ni, ''Asli suç'' doktrinini ve bunun bir sonucu olan ''Kefâret Problemi''ni ortaya koymamiz, dolayisiyla Hz. Isa'nin ölümünün ne anlama geldigini iyi kavramamiz gerekiyor. Bu baglamda en basta dikkat çekmek istedigimiz husus; Incillerde yazilanlarin yaklasik üçte birinin, Isa'nin çarmih üzerinde ölümünü ve ölümü içindeki olaylari tanimladigidir. Bu yüzden Incil'in tüm ögretisinin ve hatta Mesih inancinin özünün, Isa-Mesihin tarihsel ölümü gerçegi üzerinde kuruldugu açiktir.

Hz. Isa'nin tüm insanligin günahina ''Kefâret'' olarak gelmesi ve bunun için ''çarmiha gerilmesi'', Hiristiyanlik'ta çok önemli bir inanç esasidir. Kefalet problemi her seyden önce Incillerden kaynaklanmaktadir ki, Yuhanna'nin 1. Mektubunda Isa-Mesih'in Baba'nin nezdinde yegane sefaatçi oldugu (I. Yuhanna: 2/1) ve onun bütün dünyaya kefaret olarak olarak geldigi (I. Yuhanna: 2/2) haber verilmektedir. Kefaretin temelinde ise, Allah'in beseriyete sevgisi yatmaktadir.

Kefaret doktrinine göre Hz. Isa, Allah'in oglu olarak babasinin yaninda ona esit bir durumda bulunurken, Allah'in emriyle semadan inerek, insanlari Hz. Adem'in isledigi ''Asli suç''tan kurtarmak için onlara benzer hale gelmistir. (Bkz. Filipinlilere: 2/6-11) Hz. Isa bizimkine benzeyen bir bedenle yeryüzünde kalmis ve beser için geçerli olan kanunlara riayet etmistir. (Bkz. Romalilara: 8/3; Galatyalilara: 4/4) Fakat bizdeki günah yükü onda yoktur. Çünkü onun günahinin gücü kirilmis, böylece o günahsiz olarak kalmistir. (Bkz. II. Korintos: 5/21; Romalilara: 8/3) Sonuçta Hz. Isa, beseriyet için bir kefaret olarak kurban seçilmis ve onun sahsinda beserin boynundaki günah yükü Asli suç yok edilmistir. Iste insanligin Hz. Adem'den beri sirtinda tasidigi günahi kendi hayatiyla ödeyen Hz. Isa çarmiha gerilmis (Bkz. Matta: 27/45-50; Markos: 15/25; Luka: 23/46; Yuhanna: 19/17-18), gömülmüs (Bkz. Matta: 27/57-66; Markos 15/42-47; Luka: 23/50-56; Yuhanna 19/38-42) ve üç gün sonra dirilerek (Bkz. I. Korintos: 15/3-4) görevini tamamlamis ve Baba'nin sag tarafina oturmustur. (Bkz. Markos: 16/19)

Burada su noktaya da isaret etmeliyim ki, Hz. Isa'nin tutuklanmasiyla baslayip çarmiha gerilerek ölümü, gömülmesi ve nihayet mezardan dirilisine kadar devam eden olaylar zinciri, Incillerde zaman zaman farkli ifadelerle açiklanmaktadir.

*Bu iki dinin Mesih’e bakis açilari arasindaki farkliliklar nelerdir?

S.B.:Yahudi geleneginde merkezi bir yer isgal eden Mesih inanci, Eski Ahit'te daha çok sembolik ifadelerle (Örnek olarak bkz. Mezmurlar: 2/12, 110/1-7, 145/1-17, 149/1-9; Isaya: 7/14, 9/17, 49/5, 66/13-14; Daniel: 7/13-14, 9/23-24; Mika: 5/2) ve onun yorumu durumundaki Talmud'da etraflica islenmis, bir doktrin halini almis ve müesseselesmistir. Daha sonra da iman esaslari arasina girmistir. Yahudilikte Mesih fikrinin kaynagiyla ilgili farkli görüsler ileri sürülmüsse de, tarihiyle dini adeta özdeslesmis olan Yahudilerin, tarihin degisik dönemlerinde karsi karsiya kaldiklari bazi sikinti ve felaketler , onlari, bu sikintilardan çekip alacak ve arzu ettikleri hedeflere ulastiracak bir ''kurtarici'' fikrine yöneltmistir. Yahudilige göre Mesihçilik, Yahudilerin Allah yolunu yeniden bulacagi Mesihe ait bir rüya devridir. Evrensel tarihin yegane hedefi, yeryüzünde Allah'in Kralligini kurmaktir.

Hiristiyanliktaki Mesih inanci, en az Yahudilikteki kadar önemlidir. Çünkü bu inanç, Hiristiyanligin kredosu(inanç esaslari)'nun basinda yer almaktadir. Hiristiyanlara göre Mesih, Hz. Isa ile gerçeklesmis ve onunla ''Ilahi Krallik'' baslamistir. Ancak bu krallik, Yahudilere mahsus geçici bir krallik degil, evrensel ve mistik bir kralliktir. Tarihin merkezinde ise Isa'nin yeniden dünyaya gelisi olayi vardir. Hz. Isa, beklenen sartlar gerçeklesince, tekrar dünyaya gelerek Tanrinin bin yillik kralligini kuracaktir.Dünyayi sulh ve adaletle doldurup, kendisine inanmayanlardan öc alacak ve saltanati ebedi olarak devam edecektir. Hz. Isa'nin ikinci defa gelisinin amaci, yeryüzünde Tanri'nin otoritesini yeniden tesis etmektir.

Aslinda ''Mesihin kim oldugu'' hususuna kadar Yahudiler ile Hristiyanlar ''Mesih inanci'' hakkinda ayni tutuma sahiptirler. Mesih olarak Davud soyundan yeni bir sahsin gelmesini beklerken; Hiristiyanlar, Hz. Isa'nin ''ric'at''ine yani dünyaya tekrar dönüsüne inanmaktadir.

*Sayin Hocam, siz eserinizde üç Ibrahimi dini de bu konu baglaminda incelediniz, Peki Islam kaynaklarinda Hz. Isa’nin akibeti ne olmustur?

S.B.:Islam'in ilk temel kaynagi olan Kur'an-i Kerim'e baktigimizda, Nisa suresi 157 ve 158. ayetlerde Hz. Isa'nin akibetiyle ilgili çok net ifadeler vardir. Bu ayetlere göre Hz. Isa Yahudiler tarafindan ne öldürülmüstür, ne de çarmiha gerilmistir. Öldürdükleri onlara Isa gibi gösterilmistir. Onun hakkinda ihtilafa düsenler bundan dolayi tam bir kararsizlik içinde kalmislardir. Allah, Hz. Isa'yi kendi katina yükseltmistir. Dolayisiyla Kur'an-i Kerim, yukarida da ifade ettigimiz gibi, Hz. Isa'nin çarmiha gerilerek öldügünü bir iman ilkesi olarak kabul eden Hiristiyanlarin bu iddiasini reddederek ''Asli Suç''un bir sonucu olan ''Kefaret hadisesi''ni kabul etmemistir. Islam'in ikinci ana kaynagi olan hadislerde ise, Hz. Isa'nin ölümüyle ilgili bir bilgi yoktur. Yalniz, ''Nüzûl-i Isa'' yani ''Hz. Isa'nin kiyametten önce yeryüzüne tekrar dönmesi'' meselesi yukarida sordugunuz sorunun bir devami olarak ayni çerçevede düsünülürse, pek çok hadis rivayeti karsimiza çikar. Bu rivayetleri degerlendirmek ise ayri bir söylesinin konusudur.

*Filmle baglantili olarak, Yahudilerin Hz. Isa’yi öldürdükleri tezi tarihsel bir vaka mi yoksa Roma Kral’inin faili oldugu olayi Yahudilere yikma çabasi mi?

S.B.:Aslinda Hz. Isa’nin Yahudilerin içinden çikmasina ragmen onlarin beklentilerine Mesih olarak cevap verememesi, Yahudiler arasinda Hz. Isa’ya karsi bir tepki olusturmustur. O’na en çok reaksiyon gösterenler ise Ferisiler adi verilen ve Hz. Isa zamaninda yasayan popüler bir gruptur. (Bkz. Matta: 16/1-12; Markos: 8/14-21; Luka: 11/37-44) Yine Inciller, Isa’yi öldürme tasarisinin baskâhinler ve Ferisiler’e ait oldugunu (Bkz. Matta: 26/1-5; Markos 14/1-2; Luka: 22/1-2) ifade etmektedir. Ayrica Yahudilerin Hz. Isa’yi çarmiha gerdirebilmek için vali Pilatus’la nasil bir diyalog içine girdikleri ve onu nasil ikna ettikleri de (Bkz. Matta: 27/1-2, 11-31; Markos: 15/1-20; Luka: 23/1-5, 13-25) Incillerin anlattiklari arasindadir. Hatta Yuhanna: 19/31’de Yahudi yetkililerin Pilatus’tan Hz. Isa ile birlikte çarmiha gerilenlerin bacaklarinin kirilmasi ve cesetlerin kaldirilmasini istedigine dair bir ifade vardir. Yani Incillerde aktarilanlari esas aldigimizda, Roma, Hz. Isa’yi çarmiha germe gibi bir niyet tasimamasina ragmen, Yahudiler degisik taktiklerle Vali Pilatus’u bu konuda ikna etmeyi becermislerdir. Kisaca Hiristiyanlar, “Yahudilerin Hz. Isa’yi öldürdükleri” tezini tarihsel bir vaka olarak kabul etmektedirler.

*Fragmanlarindan gördügümüz kadariyla Hz. Isa’ya yapilan iskencelerin geçerliligi nedir?

S.B.:Dogrusu ben filmi henüz görmedigim için, orada Hz. Isa'ya yapilan iskenceleri gösteren sahnelerin abartili olup olmadigini ve gerçegi ne kadar yansittigini bilmiyorum. Fakat kisaca su kadarini söyleyebilirim ki, Hiristiyan teolojisinde sözkonusu edilen iskencelerin geçerliligi vardir. Yani Mesih-Isa çarmiha gerilmesi esnasinda bir takim iskencelere maruz kalmistir, aci çekmistir. Bu, Hiristiyanliga göre insanligin kurtulusu için olmasi gereken bir durumdur. Incillere baktiginizda, Isa'nin aci ve iskence çektigine dair pek çok haber (Örnek olarak bkz. Matta: 16/21, 27/27-31, 44; Markos: 8/31; Luka: 9/22, 22/15, 44, 62; Resullerin Isleri: 1/3, 2/24, 3/18, 17/3, 26/23) bulabilirsiniz.

*Anti-Semitizm tartismalarini da göz önünde tutarak bu filmin Hristiyan ve Yahudi dünyasindaki etkileri hakkinda neler söylersiniz?

S.B.:Sözkonusu filmin etkilerini gözardi etmek mümkün degil. Bir kere olaya Hiristiyan dünyasindan baktiginizda, film baska ABD olmak üzere Avustralya'da gösterime girer girmez deyim yerindeyse büyük bir sansasyon meydana getirerek gündemi mesgul etti. Vatikan tarafindan da izlenerek onay alan bu film, çok sayida Hiristiyan tarafindan seyredilerek hem ciddi bir hasilat elde etti, hem de duygusal tepkiler olusturdu. Yahudiler ise filme karsi çok sert tepki göstererek, filmde kendilerinin tasvir edilme biçimini protesto ettiler. Hatta bazi sinema yöneticileri filmi gösterime soktuklarindan dolayi Yahudi çevrelerce tehdit edildiler. Filmin Israil'de gösterimi ise –bildigim kadariyla– yasaklandi. Pek tabii ki bu durum, son yillarda oldukça düzelen Hiristiyanlarla Yahudiler arasindaki iliskileri yeniden sarsabilir. Fakat benim esas dikkat çekmek istedigim husus sudur: Hiristiyan dünyada öteden beri özellikle ilmi platformlarda ''Anti-Semitizm'' kavraminin gündemde tutuldugu bir vakiadir. Fakat II. Vatikan Konsili'yle birlikte, ''Hz. Isa'nin Yahudilerce çarmiha gerilmesi'' hadisesinin tarihi bir vakia olarak o zamani bagladigi, dolayisiyla hadisenin bugünkü Yahudilere mal edilerek bir Yahudi düsmanligi ihdas edilemeyecegi karara baglanmistir. Islam dini de ''Anti-Semitizm''e kesinlikle prim vermemis ve bunu hiçbir zaman gündeminde tutmamistir.

*Orijinal adi ''The Passion of the Christ'' olan filmin basin-yayin organlarinca Türkçe'ye ''Isa'nin Tutkusu'' diye çevrilerek lanse edilmesi uygun mu? Baska bir ifadeyle 'tutku' kelimesi 'passion' kelimesini tam olarak karsiliyor mu?

S.B.:Bana göre ''Passion'' kelimesiyle ''tutku'' kelimesi tam olarak örtüsmüyor. Dolayisiyla çeviride bir eksiklik söz konusu. Zira ''passion'' kavrami, ''tutku'' anlaminda kullanilmakla birlikte, esas itibariyle Hiristiyan dinî terminolojisinde, ''Isa'nin çektigi azaplar; Incil'de Isa'nin çektigi acilari anlatan bölüm'' olarak geçer. Bu yüzden filmin adinin Türkçe'ye ''Isa'nin tutkusu'' seklinde degil, ''Isa'nin çilesi'' seklinde çevrilmesi daha uygun olur kanaatindeyim.

Söyleşi Kayıt Tarihi: 2004/04/14
Söyleşiyi Yapan : Lokman Koyuncuoğlu