Zehirli | Konular | Kitaplar

Hz. İsa (a.s.) Geldiğinde

Hz. İsa’nın (as) âhirzamanda yeniden yeryüzüne gelmesini hikmet-i İlâhiye gerekli görmektedir. Çünkü onun üç yıllık peygamberliği döneminde yarım kalan ve yapması gereken çok önemli görevler bulunmaktadır. Bunları özetlemek gerekirse şunlar söylenebilir:

1. Hz. İsa (as), Hz. Mehdî’ye tâbi olacak ve şeriat-ı Muhammediye ile amel edecektir.

2. Hıristiyanlığı hurafelerden arındıracak, teslisi Tevhide dönüştürecektir.

3. Barışa muhtaç olan insanlığı barış, sulh ve sükûna kavuşturacaktır.

4. Küfrü, ateizmi, dinsizliği, bunu yaymaya çalışan Deccalı öldürecektir.

5. Yahudîlerle mücadele edecek, şerlerini etkisiz hâle getirecektir.

6. Bolluk ve berekete vesile olacaktır.

Rivayetlerde yer alan bu hususların, özellikle herşeyin allak bullak olduğu âhirzamanda kurtuluşa, sulha, sükûna, bolluğa muhtaç olan insanlık için ne kadar önemli olduğu açıktır.

Hz. İsa’nın (as) Hz. Mehdî’ye tâbî olmasından maksat İslâma tâbi olması, onunla amel etmesi demektir. Hak din İslâmın kuvvet bulması demektir bu. “Eğer İsa hayatta olsa, bana uymaktan başka birşey yapmaz”1 buyuran Allah Resûlü (a.s.m.), Müslim’de yer alan bir hadislerinde de onun Sünnet-i Seniyyeye tâbi olacağını açıkça belirtmektedir.2

İmam-ı Nevevî, “Hz. İsâ (as), ümmet-i Muhammed’e ayrı bir peygamber olarak değil, şeriat-ı Muhammediyeyi tatbik etmek için gelecektir”3 der.

Bilindiği gibi Hz. Muhammed (a.s.m.) hâtemü’l-enbiyadır, yani son peygamberdir. Böyle olunca Hz. İsa’nın (as) yeni bir peygamber olarak değil, ancak Resûl-i Ekrem’e ümmet olarak gelmesi ve Şeriat-ı Muhammediye’ye göre amel etmesi düşünülebilir. Âlimler derler ki:

“Hz. İsa (as), Şeriat-ı Muhammediyeyi tekrar ve tecdidle görevlidir. İslâmla amel edecek tek peygamber, Hz. İsa’dır (as). O, dinin hor ve hakir görüldüğü, itildiği bir zamanda gelip âdil bir hâkim olarak vazife yapacaktır. Yeryüzüne inmeden önce o günün şartlarında İslâmla ilgili gerekli her türlü bilgiyi öğrenmiş olarak gönderilecek ve geldiğinde bunları tatbik edecektir.”4

Tevatür derecesinde olan Hz. İsa’nın (as) Hz. Mehdî’nin arkasında namaz kılması5 tarzındaki hadisler hep onun İslâma tâbi olacağını göstermektedir. Şuâlar’da da denildiği gibi Hz. İsa (as) yeni bir dinle gelmeyecektir. Bu Hıristiyanlıkla İslâmiyetin ittifak edeceğine, hakikat-i Kur’âniyenin metbûiyetine ve hâkimiyetine işaret etmektedir.6

Hz. İsa’nın (as) Şeriat-ı Muhammediye ile amel etmesinin bir sırrı şöyle tecellî etmektedir: Âhirzamanda tabiat felsefesinden kaynaklanan küfür cereyanı ve Allah’ı inkâr fikrine karşı İsevîlik, hurafelerden arınıp İslâmiyete dönüşecek ve İsevîliğin şahs-ı mânevîsi vahy-i semavî kılıncıyla o müthiş dinsizliğin şahs-ı mânevîsini öldürecektir. Yani Hz. İsa (as), İsevîliğin şahs-ı mânevîsini temsil ederek, dinsizliğin şahs-ı mânevîsini temsil eden Deccalı, yani onun yaydığı Allah’ı inkâr fikrini öldürecektir.7

Dipnotlar:

1. Müsned, 3:387; el-Fıkhü’l-Ekber Aliyyü’l-Karî Şerhi Terc., s. 284.

2. Müslim, Kitabü’l-Fiten: 34.

3. el-Heytemî, el-Kavlü’l-Muhtasar, s. 68.

4. Şârânî, Muhtasaru Tezkiretü’l-Kurtubî Terc., s. 500.

5. Said Havva, el-Esas fi’s-Sünne, 9:338.

6. Şuâlar, s. 507.

7. Nursî, Mektûbât, s. 13.



Şaban DÖĞEN

Yeni Asya, 08.01.2004